14 Şubat 2014 Cuma

Hayyt, Karaalioğlu geliyor, savulun!

17 Aralık sonrasının starları, televizyonda Abdülkadir Selvi, yazılı basında Mustafa Karaalioğlu. Gezi isyanı sırasındaki "Dinle Gezi Parkı" yazısıyla Karaalioğlu bir numaraya öyle bir yerleşmişti ki, uzun süre kimsenin onu oradan indiremeyeceği belliydi. Şimdi, "yüzde ellinin medyası olmasın mı?" çizgisindeki yazılarıyla puanları toplamaya devam ediyor. 14 Şubat günkü, "Gelelim, basın özgürlüğü meselesine" başlıklı yazısı da aynı mevzudaydı.

Karaalioğlu'nun propagandacılık faaliyetindeki dinamiklik ve enerji sahiden göz alıcı. Yalnız bazen beş vitesli bir "Altay'lardan gelen yiğit" moduna giriyor ve ardında bıraktıklarına bakmadan yalın kılıç ilerliyor. "Yüzde elli" dışında gördüğü herkesi aynı kefeye koyup hakaretler etmesi bile bir yerde anlaşılabilir, ama kolaylıkla, yani bir-iki saniyede aksi kanıtlanabilecek lafları bu kadar uluorta ardarda dizmesi hakikaten uzmanca inceleme ve belki profesyonel yardım gerektiriyor.

Şuna bir bakın, Allah aşkına:
"Ulusal gazete ve televizyonların yüzde 75-80’lik bölümü açık, net, tartışmasız bir şekilde bugünkü hükümete karşıdırlar. Dahası, birçoğu geleneksel olarak da muhafazakar, sağ veya dindar karakterli partilere karşıtlık üzerine kurulmuşlardır. Bu gruptaki gazete ve televizyonların ağırlıklı bir bölümü ise muhalefet yapmaktan öte alenen hakaret ve küfür temalı yayınlar yapmaktadır."
Ulusal gazete ve televizyonlardan ilk anda aklıma gelenleri sıralayacağım - önce, TRT kanalları dışında televizyonlar: Show TV, Kanal D, ATV, Fox, Star, Kanaltürk, TV8, CNBC-e, Bloomberg HT, A Haber, Bugün TV, Kanal 7, Samanyolu, Beyaz TV, Flash TV, Ülke TV, TVNet, 24, NTV, CNN Türk, 360, Habertürk, TGRT Haber, S Haber, Mehtap TV, Kanal B, artı bir TV, Halk TV, Kanal A... yeter herhalde.

Gazetelere geçelim: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Sabah, Habertürk, Star, YeniŞafak, Zaman, Radikal, Taraf, Takvim, Posta, Sözcü, Bugün, Akşam, Türkiye, BirGün, Güneş, Millî Gazete, Ortadoğu, Vatan, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeniçağ...

Ve yine Karaalioğlu:
"...günlük gazetelerin en az 10 tanesi Başbakan ve partisine karşı hakaret pazarına; geri kalanların 20 tanesi de aralıksız ve sistematik muhalefet alanlarına dönüşmüştür... Birçok gazete ve televizyon kanalı; herhangi bir mesleki nitelikten önce sadece ve sadece Başbakan’a ve muhafazakar-dindar çoğunluğa hakaret edebilen gazetecilere istihdam sağlamaktadır."
Evet, yukarıda çoğunu saydık. Herkese ev ödevi: Buradaki "yüzde 75-80'lik bölüm"ü bulmaya çalışın. "En az 10 tanesi"nin ve "geri kalanların 20 tanesi"nin hangileri olduğunu belirleyin. "Muhalefet yapmaktan öte alenen hakaret ve küfür temalı yayınlar"dan örnekler hatırlamaya çalışın.

Aslında belki sadece Karaalioğlu'nu tutup çarpım tablosu falan sormak lazım. Ne kadar ayıp.