26 Ekim 2015 Pazartesi

İdlib'de kadınlara kıyafet yasakları

Suriye'nin kuzeyinde, Fetih Ordusu koalisyonunun denetimindeki İdlib'de kadınlara yönelik kılık kıyafet yasası çıkarıldı. Ma’arat al-Numan'da, cihatçıların mahkemesi, kadınların nasıl giyineceğine dair kuralları belirledi:

Giysi şeffaf olmayacak, kendi başına bir süs eşyası niteliği taşımayacak, parfüm sürülmeyecek, altın veya başka takı takılmayacak, makyaj yapılmayacak, etek boyu ayak bileğini örtecek kadar uzun olacak, giysi veya çarşaf renkli olmayacak, giysi bol olacak. Kurallar sadece 50-60 bin nüfuslu Ma’arat al-Numan'da değil, İdlib şehrinde de uygulanacak.

Türkiye sınırına bitişik İdlib, ÖSO ile cihatçıların birarada bulunduğu geniş bir silahlı muhalefet koalisyonu tarafından, iddialara göre Türkiye'nin de aktif katkılarıyla ele geçirilmişti. Bölgede bir süredir "Çarşafım iffetimdir" başlıklı bir kampanya yürütülüyordu.

Arap gazeteci Jenan Moussa'nın (@jenanmoussa) bu haberi duyururken eklediği açıklamaları, azıcık yorumla aktaracağım. Özgür Suriye Ordusu diye bir şey var mı? Veya: Cihatçı olmayan muhalefet var mı? Veya: "Ilımlı" diye nitelenebilecek birileri var mı? Bunlar sürekli ortalıkta dolaşan ve doyurucu cevap verilemeyen sorular. Moussa'nın söyledikleri bu açıdan önemli. Şöyle diyor:

Hama veya İdlib'de ÖSO var, ama Fetih Ordusu'nun koyduğu sert İslâmî kurallara itiraz edemiyor, çünkü ne itiraz edebilecek gücü ne de doğrudan denetlediği alan var. Yani ÖSO'ya bağlı güçler var, ama cihatçılarla karşı karşıya gelirlerse bölgeden tasfiye edileceklerini biliyorlar. Batı'nın desteklediği bazı ÖSO gruplarının El-Nusra tarafından nasıl devre dışı bırakıldığını gördük. ÖSO'nun İdlib'de bir merkez binası var, meselâ, ama denetiminde hiçbir bölge yok. (İdlib'deki ÖSO güçleri aslında seküler de zayıflıktan mı bu durumdalar yoksa şeriat yasaları onlar için o kadar da büyük mesele değil mi, bilmiyorum, Moussa'nın dediklerini aktarıyorum.)

İkinci bir mesele, ÖSO'nun kendine ait mahkemelerinin olmayışı. ÖSO üyeleri de herhangi bir anlaşmazlık durumunda Nusra'nın mahkemelerine gitmek zorunda kalıyor. (Eğer bölgedeki ÖSO güçleri seküler unsurlarsa, cihatçılar kadar kolay yargı-mahkeme örgütlenmesi yapamayacakları, bu durumun da cihatçı örgütlerin otoritesini ister istemez güçlendirdiği, yaydığı düşünülebilir.)

Moussa'ya göre, Nusra ÖSO'nun varlığına katlanıyor, çünkü ÖSO Batı devletlerinden TOW anti-tank füzeleri alabiliyor. Suriye ordusuna karşı savaşta bu füzeler önemli. (Bu da akla yakın görünüyor.)